Ask sembolleri...
Ask garip bir oyun. Ayrica garip olan sadece askin kendisi degil, ayni zamanda askin sembolleri de oldukça farkli. Gelin askin sembollerine birlikte bir göz atalim...
Ejderha
Ejderha özellikle çinde büyük bir önem tasiyor. Çünkü ejderha üretkenligin bir simgesi ve bu yüzden de hiçbir kutlamada eksik olmuyor. Ayrica bu yil "Ejderha" yilindayiz... Ilgilenenlere duyurulur!
Gül
Gül antik astrolojide Venüs'ün ve askin simgesi olarak kabul ediliyordu. Gerçi günümüzde de anlamini hala yitirmeyen gülün yeri her zaman ayri olacak.
Yumurta
Yumurta Yahudilerde, Hiristiyanlarda ve ayni zamanda filozoflar için üretkenlik anlamini tasiyordu.
Elma
Havva'nin Adem'i bastan çikartmasi elmaya baglaniyor. Herhalde o gün bugündür de elmanin erkekleri bastan çikarmak için kullanilan bir meyve olarak kabul edilmesi gayet dogal.
Timsah
Gambia'da bir söylentiye göre nehirde beyaz bir timsah görürseniz, çok çocugunuz olurmus. Nehirde beyaz timsah gören oldu mu bilinmez ama, ülkemizin beyaz timsah görmeye hiç mi hiç ihtiyaci yok.
Nisan yüzükleri
Hayatini birlikte geçirmeye karar veren çiftlerin ve sonsuz sevginin simgesi olan nisan yüzükleri çok eskilere dayaniyor. Güncelligini de hala yitirmedi.
Ay
Gece tanriçasi Sirona'nin simgesi olan ay, ayni zamanda üretkenligin de bir simgesi.
Yilan
Yilan birçok kültürde görüntüsü ve hareketliliginden ötürü cinsellikle karsilastiriliyor.
Salatalik
Freud için dik duran hersey erkeklerin cinsel organini simgeliyor, özellikle rüyalarda. Ayrica daha antik çagda bile dik duran nesneler tanrilarin cinsel organini simgeliyordu.
Dudaklar
Kirmizi dudaklar her zaman kadinlarin cinsellige hazir olduklarini ve birseyleri arzulamaya basladiklarini gösteren bir simge olmustur.
Kurbag
Eskiden kurbag gören kisinin ikizleri olacagi düsünülürmüs. Ayrica kadinlarin kurbag gördüklerini söylemeleri cinsel iliskiye girmek istediklerini belirtirmis.
Askimizin basbelasi "eski sevgili"
Hah, sonunda özlediginiz, istediginiz sevgiliye kavustunuz. Daha da dogrusu tencere yuvarlandi, kapagini buldu hesabi, siz birbirinizi buldunuz. Ama, onun o basbelasi eski sevgilisi yok mu? Bir türlü birakmiyor pesinizi. Tabii sevgiliniz de onun bu tavrindan etkilenmiyor degil. Öyle ya! Eski sevgili tarafindan hala arzulanmak, yeni sevgilinin gözündeki degeri de artiriyor! Ondan kurtulmak sandiginiz kadar zor degil, nasil mi?
Birak artik sevgilimin pesini!
Tam sonunda sevip seviliyorum, mutluyum diye düsünüp, birlikte ask sarkilari söylemeye baslarken, o da ne? Eski sevgilisi hayat sahnenize girmeye çalisiyor! Sevgilinizi durmadan ariyor, telesekreterine acikli mesajlar birakiyor, araya arkadaslarini sokuyor, kapisinin önünde bekliyor, naylon intiharlar düzenliyor, yapiyor da yapiyor... Siz mi? Ne olacak, paranoyalar üretip, sevgilinizi her gördügünüzde sanki onu son görüsünüzmüs gibi ona içli içli bakiyor. Ortada fol ya da yumurta yokken eski günlerinizi, ilk çikmanizi, ilk sevismenizi, minibüs, tren gibi abuk yerlerde bile hatirlayip, agliyorsunuz. Siz ne yapiyorsunuz? O kadar kolay mi yani?
Gücünüzü Ispatlayin!
Ilk olarak sevgilinize, içiniz içinizi yese de hatta tirnak yeme gibi önceden sahip olmadiginiz tikler gelistirseniz de, bu durumla basa çikabileceginizi ve güçlü oldugunuzu, önemsemez tavirlarinizla ispatlayin. Önemsemez dediysek, eski sevgilisiyle, ölüm kalim bile olsa görüsmemesi ve onun artik adi üstünde "eski sevgili" oldugu konusunda otoritenizi göstermeyi sakin unutmayin.
Dedektif olun!
Ne var bunda sasiracak? Pekala olursunuz, yeter ki arastirmaci ruhunuzu devreye sokun. Her insanin için de bir Herkül Poirot gizlidir, inanin. Eski sevgiliyi taniyan bir ortak arkadas, size bu konuda yardimci olabilir. Onun, sevgilinizi çildirtan, hatta ayrilmalarina neden olan davranislariyla ilgili detaylari iyice ögrenin. Onun hatalarinin farkina varin ve aksine davranin. Mesela, o sevgilinizle birlikte oldugu zamanlarda çok baskici ve dirdirci davraniyorsa, siz de onun tam tersi sekilde davranin ki, sevgiliniz sizin kiymetinizi anlasin. Melek olun!
"Bu kadin ne kadar aciz böyle!"
Eger sevgilinizin kafasinin etini yiyecek kadar arayip, ona telesekreter mesajlari birakiyorsa, aynen "bu kadin ne kadar gurursuz ve yapiskan böyle" deyin. Kendi hayatini yeniden kuramayacak kadar aciz ve onun sevgilinizin basina dert olmaktan baska bir ise yaramadigini da ekleyin! Bu arada unutmayin, baskin basanindir! Siz de durmadan sevgilinizin telesekreterine ya da cep telefonuna onu sevdiginize dair mesajlar birakin.
Etrafinda dolanin!
Mutlulugunuzu gölgeleyen o kadinin, nerede oturdugunu, nerelere takildigini ögrenin. Sonra da sevgilinizi oralara gitmeye ikna edin. Karsilastiginiz zamanlarda bol bol sevgilinize sarilin, ona "Canim, cicim, balim, askim" gibi hitaplarda bulunup, duymasini saglayin. Böylelikle mutlu ve saglam bir birlikteliginiz olduguna inansin. Öpüsün, koklasin. Ne yani? Bosa gitmeyecek ya!
Kurtulus yoksa!
Valla, bu taktiklerden sonra da eski sevgiliyi sahneden atmayi basaramadiysaniz, o kadin zaten sizinkinin "eski sevgilisi" degilmis! Sevgiliniz onu bir türlü eskitememis! Siz o yüzden yol yakinken dönün, üzülerek, aglayarak bari kendinizi eskitmeyin.
"Bir daha asla sevmem"
Evliliginin üçüncü yilinda kocasi Barry'yi motosiklet kazasinda yitiren Sharon dünyaya küsmüs, hele hele asktan elini etegini iyice çekmis. Büyük bir kozmetik firmasinda çalisiyor. 25 yasindaki Sharon, çok sevdigi Barry'nin olmadigi bir hayata henüz hazir degil.
Sharon: Barry'nin ölümünden bu yana bir yil geçti. Ancak bir türlü onu unutamadim. Acaba son saatlerini hangi duygularla geçirmisti? Neler hissetmisti? Kazadan sonra kendime "yeni yasamima" çabucak uyum göstermem gerek diye düsündügümü biliyorum. Ancak bunu basardigimi söyleyemem. Her sey anlamini yitirmis gibi. Sanirim tekrar baska biriyle iliski kuramayacagim. Tabii ki ciddi bir iliskiden sözediyorum. Baska birini öpme ve onunla ask yapma düsüncesi dayanilmaz geliyor bana. Hele hele evlenmek düsüncesi öyle uzak ki. Ancak diger yandan da yasamimin geri kalanini yalniz geçirme düsüncesi de korkutuyor. Öyle yalnizim ki.
Sue: Belki de "ciddi" iliski için daha çok erken, belki de henüz hazir degilsin. Ne dersin? Sharon: Evet sanirim öyle. Ancak belki de bir kez daha hiç sevmeyecegim diye korkuyorum. Ne dersiniz?
Sue: Ben bir daha sevmeyeceksin gibi bir sonucun geçerli olmasini gösteren herhangi bir sey görmüyorum. Ancak sanirim öncelikle çözmen gereken bazi sorunlar var. Son yilda çok agladin mi?
Sharon: Hayir, pek degil.
Sue: Peki nedenini biliyor musun?
Sharon: Tüm yasaminizi aglayarak geçiremezsiniz, degil mi?
Sue: Görünürde bu kötü deneyi büyük bir cesaretle karsilamissin. Ancak endisen tekrar iliskiye geçemeyecegin konusunda. Kendini serbestmis gibi hissedemiyorsun. Çünkü içinde ifade edemedigin büyük bir üzüntü var. Aglaman çok normal. Böyle duygularla yüklü olman da normal. Daha önce ailenden birinin ölümünü gördün mü?
Sharon: Evet, babam ben 16 yasindayken ölmüstü.
Sue: Sen ve ailen yas tuttunuz mu? Sharon: Hepimiz babami çok severdik. Elbette çok üzüldük. Ancak duygularimizi pek açiga vurmadik. Annem çok cesurdu. Eger üzüntüsünü belli ederse bunun bizi üzmekten baska bir sonuç vermeyecegini düsünüyordu. Erkek kardesim ise 12 yasindaydi. Ve olayi tam olarak anlamiyordu. Annem sirf bizim için kendini cesur olmaya zorluyordu.
Sue: Sen de Barry'yi yitirdiginde annen gibi cesur olman gerektigini mi hissettin?
Sharon: Evet. Ancak bunu annem kadar iyi basardigimi saniyorum. Kendimi çaresiz hissediyorum. Anneme büyük bir umutsuzlukla doluyken nasil bu kadar cesur görünebildigini sormak istedim. Ancak onunla bu konu hakkinda konusamadim. Annemle gerçi çok görüsüyoruz. Barry öldügünden beri çogu haftasonlarini annemle geçiriyorum. Ancak duygularimiz hakkinda pek konusmuyoruz. Ben bu konulardan annemin önünde söz etmekten özellikle kaçiniyorum. Ona kötü anilarini tekrar animsatmak istemiyorum.
Sue: Sanirim birbirinize açilmaya alismalisiniz... Barry'nin ölümünden sonra yine ayni evde mi kalmaya devam ettiniz?
Sharon: Evet. Baska bir yere tasinmayi hiç düsünmedim. Oturdugumuz daireyi evlenmeden hemen önce almistik. Bir yildir çikiyorduk. Ve daireyi almak için bayagi ugrastik. Balayimizi bile bu dairede geçirdik. Baska bir yere gitmeye gücümüz yetmiyordu. Ancak balayimiz çok güzeldi. Burasi bizim, sadece ikimizin yeriydi.
Sue: Bos zamanlarinda neler yapiyorsunuz?
Sharon: Fazla bos zamanim olmuyor. Büyük bir kozmetik sirketinde müdürün özel asistaniyim. Bu nedenle çok çalismam gerekiyor. Itiraf etmeliyim bu da benim isime geliyor. Beni mesgul ediyor. Ve üzülmeye firsat bulamiyorum. Eve geç geliyorum. Birseyler yedikten sonra, ya biraz televizyon seyrediyor ya da dus aliyor ve yataga gidiyorum. Daha iyi birseyler yapmak için pek zamanim yok.
Sue: Olay olduktan sonra ise gitmemezlik ettin mi?
Sharon: Birkaç gün. Daha fazla gitmemek beraber çalistigim arkadaslarima karsi haksizlik olurdu. Zaten evde ne yapacaktim? Evde hep kendimi kederli hissedecektim. Ben de ise döndüm. Herkes bana karsi çok nazikti. Onlarla birlikte olmayi istiyordum.
Sue: Arkadaslarin sana yardimci oldu mu?
Sharon: Evet, ellerinden geldigince. Ancak beni anlayabildiklerini sanmiyorum. Bana yeni baslangiç yapmam gerektigini söylüyorlar. Ancak söylemek yapmaktan daha kolay. Arkadaslarimin çogu evli çiftler. Beni bekar erkeklerle tanistirmaya çalisiyorlar. Ancak bu beni daha da kötülestirmekten baska birseye yaramiyor. Bilmiyorlar ki hiçbiri Barry gibi olamaz.
Sue: Ya hafta sonlari? Sadece anneni mi görüyorsun?
Sharon: Çogunlukla annemi görüyorum. Bazen Barry'nin ailesini de görmeye gidiyorum. Barry onlarin tek çocuguydu. Barry'nin ölümü onlari elbette çok etkiledi. Onlari hep sevdim ve onlari görmekten çok mutluyum. Onlarla Barry hakkinda konusabiliyorum. Barry'nin babasi tipki Barry gibi. Ve bundan hoslaniyorum.
Sue: Ideal olarak nasil yasamak isterdin?
Sharon: Sorun bu. Barry'siz bir yasam çok zor. Kendimi baska biriyle düsünemiyorum. Annemin babamin ölümünden sonra neden bir daha evlenmedigini merak etmisimdir. Gerçi babami yitirdiginde benim Barry'i yitirdigim yastan daha yasliydi. Ancak hala çok çekiciydi. Simdi onun neden tekrar evlenmedigini anlayabiliyorum. Bir bebegim olmadigi için gerçekten büyük bir pismanlik duyuyorum. Hep istedik. Ama çok gençtik. Ve önümüzde çocuk sahibi olmak için uzun yillar oldugunu düsünüyorduk. Eger bir bebegim olsaydi, ondan bir parçam olmus olacakti. Ancak insan gençken kendini sanki ölümsüz saniyor.
Sue: Barry neden özel biriydi?
Sharon: O sevdigim tek erkekti. Önceden birkaç erkek arkadasim olmustu. Ancak Barry benim tüm yasamimdi. Bazen onun ölümünde benim de suçum varmis gibi hissediyorum.
Sue: Sarry'nin ölümünden neden kendini suçluyorsun?
Sharon: Barry ne zamandir bir motosiklet almak istiyordu. Ben de is arkasdaslarimdan birinin motosikletini sattigini ona söyledim. Bunu söylemeseydim belki de Barry hala hayatta olacakti. Ve hala aksamlari evde beni bekliyor olacakti. Bu beni kahrediyor.
Sue: Böylesi bir olayi yasayanlar genellikle "ah olmasaydi" diyerek kendilerini suçlarlar. Ancak tabii ki gerçekte böyle bir suçluluk duygusu mantiksizdir. Simdi biraz zor bir soru soracagim. Öldükten sonra Barry'nin bedenini gördün mü?
Sharon: Hayir. Ne ben ne de ailesi buna daynamadi. Amcam onu teshis etti. Sonralari keske onu son bir kez görüp "elveda" diyebilseydim diye hayiflandigim oldu.
Bir kadinin kalbini kazanmanin yollari...
Rüyalarinizdaki kadini en nihayetinde buldugunuzu düsünüyorsunuz. Ancak onun sizden hoslanip hoslanmadigindan emin degilsiniz. Simdi en zor olan, hayatinizin kadininin kalbini kazanmak! Iste size birkaç ipucu...
Masallar
Kadinlarin bir çogu çocukluklarinda masal okumaktan büyük zevk almislardir. Ayrica kadinlarin romantik filmlere dayanamadiklari da bir gerçektir. Yapmaniz gereken tek sey, sevdiginiz kadina bir masal yazin. Nasil etkilendigini göreceksiniz!
Ask sarkilari
Emin olun, hiçbir kadin kendisi için yazilmis bir ask sarkisina 'hayir' diyemez. Dikkat etmeniz gereken tek unsur dogru ortami beklemeniz!
CD'ler, kasetler
Sesine güvenmeyen erkekler endiselenmesin. Belki sarki söyleyemiyorsunuz, ama sevdiginiz kadina ask sarkilarindan olusan bir albüm hediye edebilirsiniz. Hatta farkli parçalardan derlediginiz bir albüm daha da iyi olur. Böylece emek verdiginiz anlasilir.
Balonlar
Sevdiginiz kadinin ise giderken hangi yollardan geçtigini biliyor musunuz? Eger biliyorsaniz isiniz çok basit. Yol boyunca bütün agaçlara, sokak lambalarina kalpli balonlar asin. Ayrica balonlarin üstüne sadece ikiniz için anlami olan birseyler yazin. Etki mükemmel olacak.
Telesekreter
Biraz cesaretli olun! Sevdiginiz kadinin hangi parçayi sevdigini biliyorsaniz, telesekreterine bu parçayi kaydedin. Tabii birkaç tatli söz söylemeyi de unutmayin.
Haftasonu gezileri
Maddi açidan durumunuzda bir sorun yoksa, sevdiginiz insanla birlikte haftasonu gezilerine katilin. Degisik mekanlar sizin yakinlasmanizi saglayacaktir. Ayrica böylece birbirinize ne kadar uydugunuzu da anlayabilirsiniz
Sevgi üzerine
Masumi Toyotome diye bir Japon yazmis bu yaziyi. Dünyada sevilmek istemeyen kisi yok gibidir diye basliyor. Ama sevgi nedir, nerede bulunur, biliyor muyuz diye soruyor. Sonra anlatmaya basliyor: Sevgi üç türlüdür. Birincinin adi "Eger" türü sevgi. Belli beklentileri karsilarsak bize verilecek sevgiye bu adi takmis yazar. Örnekler veriyor: eger iyi olursan baban, annen seni sever. Eger basarili ve önemli kisi olursan, seni severim. Eger es olarak benim beklentilerimi karsilarsan seni severim.
Toyotome en çok rastlanan sevgi türü budur diyor. Bir sarta bagli sevgi. Karsilik bekleyen sevgi. Sevenini, istedigi bir seyin saglanmasi karsiligi olarak vaat edilen bir sevgi türüdür bu diyor yazar. Nedeni ve sekli bakimindan bencildir. Amaci sevgi karsiligi bir sey kazanmaktir. Yazara göre evliliklerin pek çogu "Eger" türü sevgi üzerine kuruldugu için çabuk yikiliyor. Gençler birbirlerinin o anki gerçek hallerine degil, hayallerindeki abartilmis romantik görüntüsüne asik oluyor ve beklentilere giriyorlar. Beklentiler gerçeklesmediginde, düs kirikliklari basliyor. Sevgi nefrete dönüsüyor. En saf olmasi gereken anne baba sevgisinde bile "Eger" türüne rastlaniyor. Yazar bir örnek veriyor. Bir genç Tokyo Üniversitesi giris sinavlarini kazanarak babasini mutlu etmek için çok çalisiyor. Okul disinda hazirlama kurslarina da gidiyor. Ama basarili olamiyor. Babasinin yüzüne bakacak hali yok. Üzüntüsünü hafifletmek için bir haftaligina Hakone kaplicalarina gidiyor. Eve döndügünde babasi öfkeyle sinavlari kazanamadin. Bir de utanmadan Hakone'ye gittin? diye bagiriyor. Delikanli "Ama baba vaktiyle sende bir ara kendini iyi hissetmediginde Hakone kaplicalarina gittigini anlatmistin diyor. Baba daha çok kizarak delikanliyi tokatliyor. Çocuk da intihar ediyor. Gazeteler intiharin anlik bir sinir krizi sonucu oldugunu söylediler, yaniliyorlardi diyor yazar. Delikanli babasinin kendisine olan sevgisinin yüksek düzeydeki beklentilerine bagli oldugunu anlamisti. Insanlar "Eger" türü sevginin üstünde bir sevgi arayisi içindeler aslinda. Bu sevginin varligini ve nerede aranmasi gerektigini bilmek bu genç adamin yaptigi gibi yasami sürdürmekle ondan vazgeçmek arasinda bir tercih yapmakla karsi karsiya kaldigimizda önemli rol oynayabilir diyor Masumi Toyotome. Ilginç degil mi?
Ikinci türe geçiyoruz. "Çünkü" türü sevgi. Toyotome bu tür sevgiyi söyle tarif ediyor: Bu tür sevgide kisi bir sey oldugu, bir seye sahip oldugu ya da bir sey yaptigi için sevilir. Baska birinin onu sevmesi, sahip oldugu bir nitelige ya da kosula baglidir. Örnek mi? Seni seviyorum. Çünkü çok güzelsin (Yakisiklisin). Seni seviyorum. Çünkü o kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki. Seni seviyorum. Çünkü bana o kadar güven veriyorsun. Seni seviyorum. Çünkü beni üstü açik arabanla, o kadar romantik yerlere götürüyorsun ki. Yazar, Çünkü türü sevginin Eger türü sevgiye tercih edilecegini anlatiyor. Eger türü sevgi bir beklenti kosuluna bagli oldugundan büyük ve agir bir yük haline gelebilir. Oysa zaten sahip oldugumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz hos bir seydir egomuzu oksar. Bu tür oldugumuz gibi sevilmektir. Insanlar olduklari gibi sevilmeyi tercih ederler. Bu tür sevgi onlara yük getirmedigi için rahatlaticidir. Ama derin düsünürseniz, bu türün Eger türünden temelde pek farkli olmadigini görürsünüz. Kaldi ki bu tür sevgi de, yükler getirir insana. Insanlar hep daha çok insan tarafindan sevilmek isterler. Hayranlarina yenilerini eklemek için çabalarlar. Sevilecek niteliklere onlardan biraz daha fazla sahip biri ortaya çiktigi zaman, sevenlerinin, artik ötekini sevmeye baslayacagindan korkarlar. Böylece yasama sonsuz sevgi kazanma gayretkesligi ve rekabet girer. Ailenin en küçük kizi yeni dogan bebege içerler. Sinifinin en güzel kizi, yeni gelen kiza içerler. Üstü açik BMW'si ile hava atan delikanli, Ferrari ile gelene içerler. Evli kadin kocasinin genç ve güzel sekreterine içerler. O zaman bu tür sevgide güven duygusu bulunabilir mi diye soruyor Toyotome. Çünkü türü sevgi de, gerçek ve saglam sevgi olamaz diyor. Bu tür sevginin güven duygusu vermeyisinin iki ayri nedeni daha var. Birincisi; acaba bizi seven kisinin düsündügü kisi miyiz korkusu. Tüm insanlarin iki yani vardir. Biri disa gösterdikleri öteki yalnizca kendilerinin bildigi. Insanlar sandiklari kisi olmadigimizi anlar ve bizi terk ederlerse korkusu buradan dogar. Ikincisi de ya günün birinde degisirsem ve insanlar beni sevmez olurlarsa endisesidir. Japonya'da bir temizleyicide çalisan dünya güzeli kizin yüzü patlayan kazanla parçalanmis. Yüzü fena halde çirkinlesince, nisanlisi nisana bozup onu terk etmis. Daha acisi ayni kentte oturan anne ve babasi, hastaneye ziyarete bile gelmemisler, artik çirkin olan kizlarini. Sahip oldugu sevgi, sahip oldugu güzellik temeli üstüne kurulmus oldugundan bir günde ölmüs. Güzellik kalmayinca sevgi de kalmamis. Kiz birkaç ay sonra kahrindan ölmüs... Japon yazar toplumlardaki sevgilerin çogu "Çünkü" türündendir ve bu tür sevgi, kaliciligi konusunda insani hep kuskuya düsürür diyor.
Peki o zaman, gerçek sevgi, güvenilecek sevgi ne? Ve iste sevgilerin en gerçegi. Üçüncü tür sevgi benim "Ragmen" diye adlandirdigim türdür diyor yazar.
Bir kosula bagli olmadigi için ve karsiliginda bir sey beklenmedigi için? Eger türü sevgiden farkli bu. Sevilen kisinin çekici bir niteligine dayanip böyle bir seyin varligini esas olarak almadigi için Çünkü türü sevgi de degil. Bu üçüncü tür sevgide, insan Bir sey oldugu için degil, Bir sey olmasina ragmen sevilir. Güzellige bakar misiniz? Ragmen sevgi. Esmeralda, Quasimodo'yu dünyanin en çirkin, en korkunç kamburu olmasina Ragmen sever. Asil, yakisikli, zengin delikanli da Esmeralda'ya çingene olmasina ragmen tapar. Kisi dünyanin en çirkin, en zavalli, en sefil insani olabilir. Bunlara ragmen sevilebilir. Tabii bu sevgiyle karsilanmasi sarti ile. Burada insanin, iyi, çekici ya da zengin konum edinerek sevgiyi kazanmasi gerekmiyor. Kusurlarina, cahilligine, kötü huylarina ya da kötü geçmisine ragmen oldugu gibi, o haliyle sevilebiliyor. Bütünüyle çok degersiz biri gibi görünebiliyor ama en degerli gibi sevilebiliyor. Japon yazar yüreklerin en çok susadigi sevgi budur diyor. Farkinda olsaniz da, olmasaniz da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, basari ya da ünden daha önemlidir. Bunun böyle oldugundan nasil emin olursunuz?
Hakli oldugunu kanitlamak için sizi bir teste davet ediyor. Su soruma cevap verin diyor. Kalbinizin derinliklerinde, dünyada kimsenin size aldirmadigini ve hiç kimsenin sizi sevmedigini düsünseydiniz, yiyecek, elbise, ev, aile, zenginlik, basari ve üne olan ilginizi yitirmez miydiniz? Kendi kendinize yasamamin ne yarari var diye sormaz miydiniz? Devam ediyor Toyotome: Su anda en sevdiginiz kisinin sizi sadece kendi çikari için sevdigini anladiginizi bir düsünün. Dünya birden bire basinizin üstüne çökmez miydi. O an yasam size anlamsiz gelmez miydi? Diyelim siradan bir yasaminiz var. Günlük yasiyorsunuz. Günün birinde gerçek, derin ve doyurucu bir sevgi bulacaginizdan umudunuz olmasa, kalan hayatinizi nasil yasardiniz? diye soruyor ve yanitliyor: Öyleleri ya iyice umutsuzluga kapilip intihar ediyorlar ya da iyice dagitip yasayan ölü haline geliyorlar.
Toyotome, hem de nasil iddiali savunuyor Ragmen sevgiyi. Bugün yasaminizi sürdürebilmenizin nedeni Ragmen türü sevgiyi su anda yasamaniz ya da bir gün bu sevgiyi bulacaginiza inancinizdir. Son sözlerinde biraz umutsuz, Toyotome. Bugün yasadigimiz toplumda herkesi doyuracak bu sevgiyi bulmak zor. Çünkü herkesin sevgiye ihtiyaci var. Kimsede baskasina verecek fazlasi yok? diye açikliyor. Anlatiyor: Yakinimizda olan birinin bu sevgiyi bize vermesini bekleriz. Ama o da ayni seyi baskasindan beklemektedir. Peki bu dünyada sevgi ne kadar var. Yazara göre, açligimizi biraz bastiracak kadar. Ve de yemek öncesi tadimlik gelen istah açicilar gibi. Bu minnacik tadim, bizi daha müthis bir sevgi açligina tahrik ve tesvik ediyor. Bu minnacik tadim sevgiye ne kadar muhtaç oldugumuzu anlatiyor. Büyük bir hirsla ana yemegin gelmesini ve bizi doyurmasini bekliyoruz. Hani nerede? Hepsi o. Ve asil çarpici cümle en sonda.
DÜNYADAKI EN BÜYÜK KITLIK, RAGMEN TÜRÜ SEVGININ YETERINCE OLMAYISIDIR.
IYI DÜSÜNÜN..........
Bu yilinizi iyi geçirdiniz mi?
Saglikli oldugunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yil hiç gün isigi ile uyandiniz mi?
Kaç kez günesin dogusunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kisiye hediye aldiniz?
Kaç sabah yolda bir kediyi oksadiniz?
Bu yil yeni dogmus bir bebek parmaginizi sikica tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladiniz mi?
Yaz gecelerinde ne çok yildiz olduguna hiç sasirdiniz mi? Kendinize bu yil kaç oyuncak aldiniz?
Kaç kez gözlerinizden yas gelinceye kadar güldünüz?
Yasli bir agaca sarildiniz mi bu yil?
Çimlere uzandiginiz oldu mu?
Çocuklugunuzdan kalan bir sarkiyi söylediniz mi hiç?
Hiç tas kaydirdiniz mi bu yil?
Kaç kez kuslara yem attiniz?
Bir çiçegi dalindayken kokladiniz mi?
Bu yil kaç kez gökkusagi gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocugun gözlerindeki isigi?
Kaç kez mektup aldiniz bu yil?
Eski bir dostunuzu aradiniz mi hiç?
Kimseyle baristiniz mi bu yil?
Aslinda mutlu oldugunuzu kaç kez fark ettiniz bu yil?
Iyi bir yilin, bunlar gibi birçok "küçük sey"e bagli oldugunu hiç düsündünüz mü?
Düsünün.
Yayilin çimenlerin üzerine
Acele edin....
Er veya geç...
Çimenler yayilacak üzerinize...
Erkeginizi çildirtin!
"Seni deliler gibi istiyorum" dedigini duymak ister misiniz? O halde biraz çilgin olun! Bu ilkeye göre hareket edenler için hep "kötü kiz" kavrami kullanilir, ama ne hikmetse kötü kizlarin arkasindan bir düzine erkek kosar. Erkekleri nasil oluyor da bu kadar çekebiliyorlar, hiç düsündünüz mü? Yazimizda birkaç "Kötü kiz" davranisindan bahsedecegiz. Bunlar hem hosunuza gidecek hem de denedikten sonra siz de "sicak kadin" kategorisine gireceksiniz.
Etkileyici giyinin!
Erkekleri kendinize çekmek istiyorsaniz, giyim tarzinizin önemini bilmelisiniz. Poponuzu ancak kapatabilen etekler, gögüslerinizi neredeyse açikta birakan bluzlar basit kizlara kalsin, siz daha etkili bir yöntem deneyin! "Hot Relationships" (Sicak Iliskiler) adli kitabinda yazar Tracey Cox söyle bir yöntem öneriyor: "Ilk görüste kiyafetleriniz çok normal olabilir, ancak gizli yönleri yaninizdaki erkegi çilgina çevirebilir. Iste o gizli ayrintilari en beklenmedik zamanlarda açiga çikarin."
Gereksiz aksesuvarlardan kurtulursaniz sevgiliniz ayaklariniza kapanir. Iç çamasiri giymeden bir yere gitmek ani maceralara açik olmak demektir. Bazi durumlarda ise, vücudunuzu örtülü tutmak da heyecan verici olabilir.
Çok etkili bir yöntem daha: Onu korkutun, sonra endiselerini giderin. Bir an sizi çok basit görecek, ama öyle olmadiginizi anlayinca ayaklariniza kapanacak.
Erotik Konusun!
Herhangi bir konuyu konusur gibi yatak konularina girin, erkeginiz çok etkilenecektir.
O kadar açik olamayanlarin üzülmesine gerek yok: Dogru ses tonuyla, dogru bakislarla söylenen basit cümleler bile basdöndürücü olabilir: "Exhibitions for the Shy" (Utangaçlar Için Teshirler) adli kitabinda yazar Carol Queen birbirinden etkileyici yöntemler öneriyor: "Diyelim ki yemek yediniz. Bitirdikten sonra, en seksi bakisinizla ve elinizi bacaklarina koyarak hâlâ aç oldugunuzu söyleyin. Mesajinizi anlayacaktir."
Onu heyecanli bir bekleyis içine sürükleme yöntemi de oldukça etkili. Isyerine bir e-posta gönderip sunlari yazin: "Aksama sana ne yapacagimi bir bilsen..." Bu e-postayi alan erkegin gün boyu aksamla ilgili fanteziler kuracagindan emin olun!
Herkesin içinde yüregini hoplatin!
Terbiyeli kizlar toplum içindeyken öpüsmez, erkeklerine sarilmaz. Siz siz olun, "Kötü kiz" kurallarini uygulayin! Sizin kadar sicak bir kadini elde ettigi için erkeginiz kendinden gurur duyacaktir. "The Bad Girls Guide to Getting What You Want (Kötü Kizlarin Istediklerini Elde Etme Rehberi) adli kitabinda yazar Cameron Tuttle, "Cinsel arzularinizi herkesin içinde ifade etmek sizi çilgin ve istedigini koparan bir kadin olarak gösterir. Erkeginiz ise, size karsi koyamaz" diyor.
Bir daha disari çiktiginizda, sosyal kurallara fazla takilmayin ve ellerinizi erkeginizin gömlegine sokmaktan çekinmeyin. Restoranda otururken masa altindaki ayak oyunlarini unutmayin: Ayaklarina dokunmakla sinirli kalmayin, ara sira ayaginizla bacagindan yukari, bildiginiz yere ulasin. Kalabalik yerlere gittiginizde her firsatta gögüslerinizle sirtina veya kollarina dokunun.
Yatakta sert davranin!
Tatli, yumusak romantizmin tadini herkes bilir, biraz vahsi olmayi denemeye ne dersiniz? Yatakta hirçin olmak erkekleri bastan çikarir.
Bir Zeyna ile sevismek erkeklerin testesteron seviyesini yükseltir. Bunun açiklamasini "Triks: More Than 125 Ways to Make Good Sex Better" (Iyi Seksi Mükemmel Sekse Dönüstürmenin 125'ten Fazla Yolu) adli kitabinda yazar Jay Wisseman su sekilde yapiyor: "Bazi erkekler kadinlardan yumusak dokunuslar bekler ve vahsi kadinlarla karsi karsiya kalinca bunun tadini çok farkli bulurlar. Öpüsürken dudagini isirin, zevkten sirtini tirnaklarinizla çizin, hayatinda gördügü en vahsi kadin siz olacaksiniz. Termik yöntemler de oldukça etkili: Sicak bir seyler içip isinmis dudaklarinizla vücuduna dokunun veya buzdolabindan bir seyler içtikten sonra agzinizi onun sicak taraflarina degdirin. Hissettigi ürperti zevkini ikiye katlayacak.
Bir Bond kizi olun!
Erkekler liderligi ellerinde tutmayi tercih ederler, ancak bir düsünün: Hangi erkek "Temel Içgüdü" filmindeki gibi bir kadinin eline düsmek istemez ki?
Hiç dügme açmadan ayni sonuca varabilirsiniz. Güç kullanmaniza gerek yok. Yataktayken kolunu basinin üzerine sikistirin ve hareket etmesini engelleyin veya eve döndügünde kravatindan tutarak onu yatak odasina sürükleyin. Onu esir aldiktan sonra iskenceye baslayin: Vücudunun her yerini öpün, yalniz asil istedigi yeri unutun. Esiriniz merhametiniz için bagirirken, siz de bu sovun tadina varin! Bir daha sizden korkmasi gerektigini anlayacak!
Kendi seks filminizin yönetmeni olun! Erkekler neden "Kötü kiz"lari bir türlü unutmazlar, biliyor musunuz? Çünkü onlarin kendilerine özgü seks davranislari vardir ve o tat erkeklerin damaklarinda kalir! "Bazi kadinlarin gülüs ve giyim tarzlari o kadar farklidir ki erkekleri onlari asla unutamazlar. Kaldi ki yatakta özel hareketleri olanlar hayatta unutulmaz. Siz de kendinize özgü bir tarz yaratin, erkeginiz sizi diger kadinlardan farkli görecektir.
Yatakta özel bir ustaliginiz olmasi gerekmez. Biraz dikkat, biraz da yaraticilik yeterli. Pozisyonlari dikkatle izleyin, size en çok hangileri uyarsa onlari gelistirin. Kaliplarin disinda çikin: Yeni pozisyonlar yaratmak sizin elinizde! Degisik bir pozisyon buldugunuzda ona bir isim takin. Göreceksiniz ki erkeginiz koydugunuz ismi hemen hatirlayacak ve sizi düsündügünde hemen icat ettiginiz pozisyon aklina gelecek.
Gece boyunca devam!
Kötü kizlar seks yapmaz, seks maratonuna katilirlar! Saatlerce dans edip, sevisip, striptiz yapip tatmin olurlar ve tatmin ederler. Gün isiyana kadar onunla sevismek sevgilinize sunu gösterir: Hiçbir sey, is sorumluluklariniz bile ona olan tutkunuzdan önce gelmez. Daha da fazlasi, atesli geceniz ikinizin sirri olarak kalip, ikinci gün hep gözünüzün önünde olacaktir.
Kas agrilari çekmemek için, sürekli pozisyon degistirin. Ara sira hizi da degistirin: hizli tutkulu raundlar için sizin üstte oldugunuz pozisyonlari tercih edin, romantik sevismeler için yan yana uzanin. Kendinizi veya sevgilinizi yorgun hissettiginizde oral sekse geçin. Bu seks vücudunuzu daha az kullanarak, ayni zevke ulastirir ve bu sirada dinlenme firsati bulursunuz.
Asagidaki durumlari siz de yasiyorsaniz, bir seyler yapmanin zamani gelmis demektir!
- Yataga pijamalarla gelirse ...
- Siz yataga dergiler ve kitaplarla gelirseniz ...
- En iyi arkadasiniz sizden seks konusunda tavsiyeler isteyince, en son sevistiginizgünü hatirlamazsaniz....
- Seyretmediginiz film yoksa...
- Bir çiftle birlikte disari çiktiginizda birbirlerine kur yapmalari size saçma gelirse...
- Iç çamasir magazalarina girdiginizde, seksi modellere degil, ucuzlukta olanlara bakiyorsaniz...
- Sevgilinizle bir partiye katildiginizda, biri size ne kadar zamandir evli oldugunuzu sorarsa...
Aşk Belirtileri
|
|
Aşık Olduğunuzu Anlamanın Yolları
Aşık mıyım? Seviyor muyum?
Aşık Oldum!
Seviyorum!.
Belirtileri Okuyun. Kendinizi Test Edin
|
1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsanız.
2- En bakımsız halinizi bile görmesine aldırmıyorsanız.
3- En bakımsız halinize bile bayılıyorsa.
4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.
5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.
6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.
7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.
8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa
9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız.
10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.
11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.
12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.
13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.
14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.
15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.
16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.
17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.
18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.
19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı anlıyorsa.
20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.
21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa.
22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsanız.
23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.
24- Onsuz tatile çıktınız ve bütün vaktinizi telefon başında onu ne kadar çok özlediğinizi anlatarak geçirdiniz.
25- Canınız işe gitmek istemediğinde sizin için patronunuzu arayıp hasta olduğunuzu söylüyorsa.
26- Siz kilo aldıkça, tombul kadınları sevdiğinden bahsediyorsa.
27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakın arkadaşlarınızın uğrak mekanı olan bara gitmekten rahatsız olmuyorsanız.
28- Size durup dururken çiçek alıyorsa.
29- Size hala oyuncak ayılar ve tüylü köpekler alıyorsa.
30- Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden birşeyler olduğunu farkediyorsa.
31- Yorgun olduğunda bile size seve seve masaj yapıyorsa.
32- Onun yüzünden eğitiminizi yarım bırakmanın veya kariyerinize zarar verecek bir adım atmanın "fedakarlık" olduğunun farkındaysa.
33- Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.
34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapıyorsa.
35- Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz ve onun dışında da bir hayatınız olması konusunda sizi>destekliyorsa.
36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye alıyorsa.
37- Sizin için ağlamaktan utanmıyor hatta bunun için gurur duyuyorsa.
38- Çok paraya ihtiyacınız olduğu bir dönemde hiç düşünmeden bilgisayarını satabilecek kadar düşünceliyse.
39- Bir sorunu olduğunda ima yoluna gitmek yerine açık açık konuşmayı tercih ediyorsa.
40- Aynı bir şarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa.
41- Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.
42- Nasıl olsa birlikte yaşıyorsunuz diye kendini boşvermiyorsa. İlişkinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiğiniz restoranda rezervasyon yaptırıp size sürpriz ve romantik bir gece hazırlıyorsa.
43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri alıyorsa.
44- Birlikte dans dersleri almayı teklif ediyorsa.
45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa.
46- Pijamalı halinizi gece kulüplerindeki çarpıcı kadınlara tercih ediyorsa.
47- Kendisi acılı sevdiği halde, sizin için yemeği acısız ısmarlıyorsa.
48- Sizin için dünyanın öbür ucuna giderse.
49- Size gözü gibi bakıyorsa ve gözleri 6 numara bozuk değilse.
50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse. |